ratio of comparison

listen to the pronunciation of ratio of comparison
English - Turkish

Definition of ratio of comparison in English Turkish dictionary

time
zamanı göre ayarlamak
time
zamanını/hızını kaydetmek
time
{i} tempo
time
(Kanun) önel
time
çarpı

Tom üç kez yıldırım tarafından çarpıldı. - Tom has been struck by lightning three times.

Beş çarpı iki ona eşittir. - Five times two equals ten.

time
dem

O zaman Japonya'da demiryolları yoktu. - There were no railroads in Japan at that time.

Sanırım hoşça kal dememin zamanıdır. - I think it's time for me to say goodbye.

time
süre

Onlar uzun süredir burada yaşıyor. - They have lived here for a long time.

Bir süredir onunla ilgili bir şey görmedim. - I haven't seen anything of him for some time.

time
çağ

Beni ilk adımla çağırmanı senden kaç kez istemek zorundayım? - How many times do I have to ask you to call me by my first name?

Eski çağlarda tuz az bulunan ve maliyetli bir metaydı. - Salt was a rare and costly commodity in ancient times.

time
vakit

Dün akşam iyi bir vakit geçirdim. - I had a good time last evening.

Facebook'taki arkadaşlarının resimlerine bakmak vakit kaybıdır. - Looking at your Facebook friends' photos is a waste of time.

time
{i} zaman

Bir zaman makinen olduğunu hayal et. - Imagine that you have a time machine.

Ne zaman geri döneceksin? - What time will you be back?

time
{f} saat tutmak
time
{f} zamanlama yapmak
time
{i} doğum zamanı
time
{f} süre tutmak
time
{i} zaman, vakit: It'll take a long time. Çok zaman ister. It's time for bed. Artık yatma zamanı geldi. Now's exactly the right time! Şimdi tam
time
{f} zamanlama yap
time
{i} vade
time
(isim) zaman, aralık, vakit, çağ, süre, vade, uygun zaman, doğum zamanı, tempo, kere
English - English
time

That is four times as heavy as this.

ratio of comparison

    Hyphenation

    ra·tio of com·pa·ri·son

    Turkish pronunciation

    reyşiō ıv kımperısın

    Pronunciation

    /ˈrāsʜēˌō əv kəmˈperəsən/ /ˈreɪʃiːˌoʊ əv kəmˈpɛrəsən/
Favorites