pullar

listen to the pronunciation of pullar
Turkish - English
stamps
plural form of stamp
Third-person singular simple present indicative form of stamp
Annotation where preselected text or graphic can be placed on an image page
plural of stamp
with a common design or theme issued, either simultaneously or over a period of time, for a common purpose
(Postage Stamp) A small piece of adhesive paper with a pattern or picture to stick to a parcel to show that postage has been paid
third-person singular of stamp
pul
{i} flake
pul
{i} washer

Before you screw on the nut, put a washer on it. - Somunu vidalamadan önce ona bir pul koyun.

pul
scale
pul
stamp

I'd like to have a look at your stamp collection. - Pul koleksiyonuna bir göz atmak istiyorum.

Stamps are not sold in this store. - Bu dükkânda pul satılmıyor.

pul
{i} tinsel
pul
(Otomotiv) liner
pul
fish scale
pul
clout
pul
piece
pul
shim
pul
paillette
pul
spacer
pul
spangle
pul
asper
pul
sequin
pul
trichome
pul
(vida) washer
pul
stamp; (balık, yılan) scale; spangle, sequin" " payet; (oyunda) piece
pul
(süs) sequin
pul
scale (of a fish)
pul
lamella
pul
squama
pul
stamp; postage stamp; revenue stamp
pul
jingle (in the hoop of a tambourine)
pul
(timsah vb.) scutcheon
pul
table games playing piece, counter (a thin, round disc)
pul
lamina
pul
(metal) washer (for a bolt, screw)
pul
(Anatomi) squama, scale
pul
spangle, sequin
pul
rove
pul
plain washer
pul
hist. a small coin (worth one third of an akçe)
pul
shinplaster
Turkish - Turkish

Definition of pullar in Turkish Turkish dictionary

PUL
(Osmanlı Dönemi) f. Para
Pul
(Osmanlı Dönemi) NÜMY
pul
Vida, cıvata vb. şeylerin boynuna geçirilen, ortası delik metal levhacık
pul
Eskiden kullanılan akçeden küçük metal para
pul
Posta parası karşılığı mektuplara, damga resmine karşılık kâğıtlara yapıştırılan, basılı küçük kâğıt parçası: "Mektuplarına kendi pullarını yapıştırırlar, kendi memurlarıyla sevk ederlerdi."- F. R. Atay
pul
Vida, cıvata vb
pul
Propaganda amacıyla kullanılan yazılı küçük kâğıt
pul
Kelebeklerin kanatlarındaki desenleri meydana getiren renkli yapılar
pul
Pula benzeyen, pulu andıran
pul
Tavla oyununda kullanılan, plastik, tahta vb.den yapılmış yassı yuvarlak levhacık
pul
Akçenin dörtte bir değerindeki para
pul
Balıkların, sürüngenlerin ve bazı kuşlarla memelilerin vücudunu kaplayan boynuzsu, sert levhacık
pul
şeylerin boynuna geçirilen, ortası delik metal levhacık
pul
Üzerinde bulunduğu organa yapışık, biçim ve yapıca çok basit yaprakların her biri
pul
Vida, cıvata gibi şeylerin boynuna geçirilen, ortası delik metal levhacık
pul
Tavla oyununda kullanılan, plastik, tahta vb.nden yapılmış yassı yuvarlak levhacık
pul
Bazı giysilerde süs olarak kullanılan parlak, incecik, genellikle metal levhacık
pul
Posta parası karşılığı mektuplara, damga resmine karşılık kâğıtlara yapıştırılan, basılı küçük kâğıt parçası
pul
Bazı giysilerde süs olarak kullanılan parlak, incecik, genellikle metal levhacık: "Arkasında bir omzu tamamıyla açık, altın pul işlemeli bir akşam tuvaleti vardı."- H. E. Adıvar
pul
Katı yapıdaki çözünük gazların yapıdan çıkması sonucu, çeliğin yüzeyinde oluşan yüzey çıkıntısı
pul
Kadın başörtülerinin kenar kısımlarına süs olarak dikilen ufak, yuvarlak, parlak tenekecikler
pul
Balıkların, sürüngenlerin ve bazı kuşlarla memelilerin vücudunu kaplayan boynuzsu, sert levhacık: "Bir adamla minimini bir kız çocuğu elleri balık pulu içinde balık avlıyordu."- S. F. Abasıyanık. Üzerinde bulunduğu organa yapışık, biçim ve yapıca çok basit yaprakların her biri
English - Turkish

Definition of pullar in English Turkish dictionary

pul
(Para) Afghani'nin yüzde biri değerinde Afganistan para birimi(100 pul=1 afghani)
PUL
(Askeri) ana birlik seviyesi (parent unit level)
pullar
Favorites