Firma, işçilerine üniformalarını sağlıyor ama onların düzenli olarak temizlenmesini bekliyor.
- The firm provides its workers with their uniforms, but they are expected to have them regularly cleaned.
O ailesinin geçimini sağlamaktadır.
- He provides for his family.
Kolonlar sağlam bir temel sağlamaktadır.
- Columns provide a solid foundation.
Hükümet programa katılan firmalara faizsiz kredi sağlayacak.
- The government will provide interest-free loans to firms that participate in the program.
O,genç olduğu için,geçimini sağlayacak büyük bir aileye sahip.
- Young as he is, he has a large family to provide for.
Senin ve kız kardeşinin ihtiyaçlarını karşılamak için elimden gelenin en iyisini yapıyorum.
- I'm trying my best to provide for you and your sister.
O ihtiyaçlarını karşılamak için bir karıya ve iki küçük çocuğa sahiptir.
- He has a wife and two young children to provide for.
... what we think of as routine life. Maybe it provides some perspective or maybe it will ...
... the American Jobs Act also would be helpful because it provides ...