O, ailesinin geçimini sağlayamaz.
 - He is unable to provide for his family.
Geçimini sağlaması gereken büyük bir ailesi var.
 - He has a large family to provide for.
O, ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak için gece gündüz çalışır.
 - He works day and night to provide for his family.
Senin ve kız kardeşinin ihtiyaçlarını karşılamak için elimden gelenin en iyisini yapıyorum.
 - I'm trying my best to provide for you and your sister.
Televizyon bilgi sağlamak için çok önemli bir araçtır.
 - Television is a very important medium through which to provide information.
O ailesinin geçimini sağlamaktadır.
 - He provides for his family.
İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır.
 - If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.
Ben ailem için yiyecek ve giyecekler sağlayabilirim.
 - I am able to provide food and clothes for my family.
O, ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak için gece gündüz çalışır.
 - He works day and night to provide for his family.
O ihtiyaçlarını karşılamak için bir karıya ve iki küçük çocuğa sahiptir.
 - He has a wife and two young children to provide for.
... So they really wanted to provide for 4G connectivity ...