producing activity or change

listen to the pronunciation of producing activity or change
English - Turkish
aktivite veya değiştirme üreten
active
{s} faal

Cumhuriyetçi Parti'de faaliyet gösterdi. - He became active in the Republican Party.

Fadıl, Facebook'ta faaldir. - Fadil is active on Facebook.

active
aktif

O oldukça aktif bir kişidir. - He is rather an active person.

Bayan Klein 80 yaşın üzerinde, ama hâlâ çok aktif. - Mrs Klein is over 80, but she's still very active.

active
{s} hareketli

Borsa çok hareketlidir. - The stock market is very active.

active
eylemli
active
kıpırdak
active
eteği belinde
active
eyleyici
active
canlı
active
etkin, aktif
active
(Askeri) FAAL, AKTİF: Gözetlemede, tespit edilebilecek düzeyde enerji yayan hareket veya teçhizat için kullanılan bir sıfat
active
hareket kuvveti olan
active
{s} enerjik

Liisa aktif ve enerjik bir genç kadın. - Liisa is an active and energetic young woman.

active
{s} üretken
active
(sıfat) aktif, çalışan, faal, işleyen, canlı, etkin, hareketli, enerjik, kıvrak, çalışkan, etken, üretken
active
{s} dilb. etken
active
{s} kıvrak
active
{s} çalışkan
active
(Tıp) a) Tesirli, etkili, müessir, aktif. b) Radyoaktif
English - English
active
producing activity or change

    Hyphenation

    pro·du·cing ac·ti·vi·ty or change

    Turkish pronunciation

    prıdusîng äktîvıti ır çeync

    Pronunciation

    /prəˈdo͞osəɴɢ akˈtəvətē ər ˈʧānʤ/ /prəˈduːsɪŋ ækˈtɪvətiː ɜr ˈʧeɪnʤ/
Favorites