precise, exact

listen to the pronunciation of precise, exact
English - Turkish

Definition of precise, exact in English Turkish dictionary

accurate
{s} kesin

Olayla ilgili kesin bir rapor hazırladı. - He made an accurate report of the incident.

Onun davanın kesin bir raporunu hazırlaması gerekiyor. - He needs to make an accurate report of the case.

accurate
doğru

Cümle dil bilgisi yönünden doğru değildir. - The sentence is not grammatically accurate.

Sizin durum analiziniz doğrudur. - Your analysis of the situation is accurate.

accurate
{s} tam

Ben büyük annemin yüzünü tam olarak hatırlamıyorum. - I don't remember my grandmother's face accurately.

Tom geleceği tam olarak tahmin edebildiğini iddia ediyor. - Tom claims he can accurately predict the future.

accurate
{s} yanlış yapmamaya özen gösteren
accurate
yanlışsız
accurate
hatasız

Tom rakamlarda hatasızdır. - Tom is accurate at figures.

accurate
dakik
accurate
sahi
accurate
(Tekstil) ince (dakik)
accurate
ince accurately doğru olarak
accurate
(İnşaat) hassas, kesin
accurate
kusursuz bir şekilde
English - English
{s} accurate
precise, exact
Favorites