possessing or displaying a distinctive feature to an extreme

listen to the pronunciation of possessing or displaying a distinctive feature to an extreme
English - Turkish

Definition of possessing or displaying a distinctive feature to an extreme in English Turkish dictionary

intense
{s} yoğun

Yaklaşık üç yıl süren yoğun çalışmadan sonra Tom Fransızcada çok akıcı oldu. - Tom became fairly fluent in French after about three years of intense study.

Sanat dünyanın bildiği bireyciliğin en yoğun biçimidir. - Art is the most intense mode of individualism that the world has known.

intense
{s} kuvvetli
intense
{s} dikkatli
intense
{s} aşırı
intense
{s} şiddetli

Bu kadar şiddetli ağrıyı nasıl görmezden gelebilirim? - How can I ignore pain this intense?

O gerçekten şiddetliydi. - That was really intense.

intense
kuvvetle
intense
{s} ciddi olan (kimse)
intense
intensely şiddetle
intense
azışık
intense
yüksek derecede vukubulan
intense
güçlü
intense
heyecanlı
intense
ateşli
intense
ateşli/şiddetli
intense
{s} şiddetli, kuvvetli, keskin, hararetli
intense
(sıfat) şiddetli, aşırı, son derece, kuvvetli, koyu, yoğun, dikkatli, etkileyici, çarpıcı, istekli
intense
intenseness şiddet
intense
kuvvetlilik
English - English
intense
possessing or displaying a distinctive feature to an extreme

    Hyphenation

    possessing or displaying a dis·tinc·tive fea·ture to an ex·treme

    Turkish pronunciation

    pızesîng ır dîspleyîng ı dîstîngktîv fiçır tı ın îkstrim

    Pronunciation

    /pəˈzesəɴɢ ər dəˈsplāəɴɢ ə dəˈstəɴɢktəv ˈfēʧər tə ən əkˈstrēm/ /pəˈzɛsɪŋ ɜr dɪˈspleɪɪŋ ə dɪˈstɪŋktɪv ˈfiːʧɜr tə ən ɪkˈstriːm/
Favorites