English - Turkish
Definition of plural form of content in English Turkish dictionary
- contents
- içindekiler
Tom evrak çantasının içindekileri masaya döktü.
-Tom dumped the contents of his briefcase out on the table.
Tom küçük bir kutu açtı ve içindekileri masaya boşalttı.
-Tom opened the small box and emptied the contents on the table.
- contents
- (Bilgisayar) içeriği
Tom paketin içeriğine baktı.
-Tom looked through the contents of the package.
Google'ın tüm web arama geçmişinizi tuttuğunu ve size reklam sunmak için e-postalarınızın içeriğine baktığını biliyor muydunuz?
-Did you know that Google keeps a history of all your web searches and looks at the contents of your emails to provide you advertising?
- contents
- i., çoğ. içindekiler, içerik, muhteviyat
- contents
- {i} içerik
Etiket, içeriklerle eşleşmiyor.
-The label doesn't match the contents.
O onun içeriklerinin kutusunu boşalttı.
-He emptied the box of its contents.
- contents
- tatmin et
Related Terms
English - English
Definition of plural form of content in English English dictionary
- contents
- plural of content
- contents
Related Terms
plural form of content
Hyphenation
plu·ral form of con·tentTurkish pronunciation
plûrıl fôrm ıv kıntentPronunciation
/ˈplo͝orəl ˈfôrm əv kənˈtent/ /ˈplʊrəl ˈfɔːrm əv kənˈtɛnt/
Resimler
History
Favorites