paylaştır

listen to the pronunciation of paylaştır
Turkish - English
(Bilgisayar) share
(Bilgisayar) share as
{f} alloted
{f} partitioning
allot
share out
shareout
apportion
{f} partition
paylaş
{f} shared

The children shared a pizza after school. - Çocuklar okuldan sonra bir pizzayı paylaştılar.

Tom, Mary and John shared the cost of the party. - Tom, Mary ve John Partinin maliyetini paylaştılar.

paylaş
divvy up
paylaş
{f} sharing

I'm sharing my flat with my brother. - Apartman dairemi erkek kardeşimle paylaşıyorum.

We're sharing your work. - Biz işini paylaşıyoruz.

paylaş
{f} share

Personal life of Larry Ewing was shared in a website. - Bir web sayfasında, Larry Ewing'in özel hayatı paylaşıldı.

The children shared a pizza after school. - Çocuklar okuldan sonra bir pizzayı paylaştılar.

paylaştır
Favorites