part of the sea or lake extending into land

English - Turkish

Definition of part of the sea or lake extending into land in English Turkish dictionary

Related Terms

bay

{i} körfez

O, bir makineli tüfek ile işgalcileri körfezde tuttu. - He kept the invaders at bay with a machine gun.

Bu körfeze New York Harbor denir. - This bay is called New York Harbor.

bay

(at) doru 7.havlamak

bay

cumba

Cumbayı açmak için sadece butona basmalısınız. - You have only to push the button to open the bay window.

bay

uluma

bay

bölüm

bay

bölme

bay

ulumak

bay

{i} koy

Bize bu koyda özel balık tutma izni verildi. - We were granted the privilege of fishing in this bay.

bay

{i} dikme (yapı)

bay

{i} havlama

bay

ün

bay

{i} revir (gemi)

bay

{i} peron

bay

{f} havlamak

bay

{i} defne

O kırmızı defne meyvesini seviyor. - She likes red bayberries.

bay

yaban

bay

zafer nişanesi olarak verilen defneden yapılmış taç

bay

(Askeri) AÇIKLIK: Yüzücü ayaklı köprüde, yan yana bulunan iki ayak veya tombaz merkezleri arasındaki açıklık

English - English

Definition of part of the sea or lake extending into land in English English dictionary

bay

Related Terms

Of the sea

marine

Hyphenation

part of the sea or lake extending in·to Land

Turkish pronunciation

pärt ıv dhi si ır leyk îkstendîng întı länd

Pronunciation

/ˈpärt əv ᴛʜē ˈsē ər ˈlāk əkˈstendəɴɢ əntə ˈland/ /ˈpɑːrt əv ðiː ˈsiː ɜr ˈleɪk ɪkˈstɛndɪŋ ɪntə ˈlænd/