Why are these clothes lying around?
- Neden bu kıyafetler ortalıkta duruyor?
Tom wanted to visit Central America.
- Tom Orta Amerika'yı ziyaret etmek istedi.
He's back from his travels in Central Asia.
- Orta Asya'daki seyahatlerinden döndü.
I like my steak cooked medium rare.
- Bifteğimi orta pişmiş severim.
I like my steak medium.
- Bifteğimi orta büyüklükte severim.
This does not mean that they have nothing in common with other peoples.
- Bu, onların diğer insanlarla ortak bir şeyi olmadığı anlamına gelmez.
Tom doesn't have a mean bone in his body.
- Tom bedeninde ortalama bir kemiğe sahip değil.
The tiger laid in the middle of the cage.
- Kaplan kafesin ortasına uzanmıştı.
This magnificent cathedral dates back to the Middle Ages.
- Bu muhteşem katedral orta çağlara kadar dayanır.
The tiger laid in the middle of the cage.
- Kaplan kafesin ortasına uzanmıştı.
The middle finger is the longest.
- En uzun parmak orta parmaktır.
There are rumors in the air.
- Ortalıkta dolaşan söylentiler var.
Moderate exercise will do you good.
- Orta derecede egzersiz sana iyi gelecektir.
Moderate exercise will refresh both mind and body.
- Orta dereceli egzersiz hem aklımızı hem bedenimizi tazeler.
This stone has a hole in the center.
- Bu taşın ortasında bir deliği var.
You hit the center of the target.
- Hedefin ortasından vurdun.
America is in the midst of a drug overdose epidemic.
- Amerika aşırı dozda bir ilaç salgınının ortasında.
The dark night of the soul is death in the midst of life.
- Ruhun karanlık gecesi hayatın ortasındaki ölümdür.
I like my steak medium.
- Bifteğimi orta büyüklükte severim.
The Medieval Era gave way to the Renaissance.
- Orta çağ Rönesansa yol açtı.
These tire tracks were made by a mid-size vehicle.
- Bu lastik izleri orta boy bir araç tarafından yapıldı.
Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.
- 20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.
He's just a normal junior high school student, not particularly intelligent.
- O sadece normal bir ortaokul öğrencisidir, özellikle akıllı değildir.
His normal position is third baseman.
- Onun normal pozisyonu üçüncü orta saha oyuncusu.
What is the value of an average home in your area?
- Bölgenizdeki ortalama bir evin değeri nedir?
She earns on average ten pounds a week.
- O, bir haftada ortalama 10 pound kazanır.
She can't put together three words in Spanish, and she claims she's intermediate.
- İspanyolca üç kelimeyi bir araya getiremiyor, ve orta düzey olduğunu iddia ediyor.
Intermediate and advanced language courses are given in the language being learned.
- Orta ve ileri dil kursları öğretilen dilde verilir.
The earliest civilizations arose in Mesopotamia.
- En eski uygarlıklar Mezopotamya'da ortaya çıktı.
What makes you think the Middle East is more important than Mesoamerica, for instance?
- Örneğin Orta Doğu'nun Orta Amerika'dan daha önemli olduğunu sana düşündürten şey ne?
Only two years after receiving their secondary school diploma, young people today know merely ten percent of what they learned on school. That's crazy! We must strive for 100 percent.
- Ortaokul diplomalarını aldıktan sadece iki yıl sonra, bugün genç insanlar okulda öğrendiklerinin sadece yüzde onunu biliyorlar. Bu çılgınca! Yüzde yüz için çaba göstermeliyiz.
I am a teacher in the secondary school.
- Ben ortaokulda bir öğretmenim.