orta, orta

listen to the pronunciation of orta, orta
Turkish - English
intermediate; in the middle
orta
medium

I like my steak medium. - Bifteğimi orta büyüklükte severim.

I like my steak cooked medium rare. - Bifteğimi orta pişmiş severim.

orta
mean

Tom doesn't have a mean bone in his body. - Tom bedeninde ortalama bir kemiğe sahip değil.

This does not mean that they have nothing in common with other peoples. - Bu, onların diğer insanlarla ortak bir şeyi olmadığı anlamına gelmez.

orta
middle

The tiger laid in the middle of the cage. - Kaplan kafesin ortasına uzanmıştı.

The middle finger is the longest. - En uzun parmak orta parmaktır.

orta
central

He's back from his travels in Central Asia. - Orta Asya'daki seyahatlerinden döndü.

Austria is a parliamentary republic in central Europe and consists of nine federal states. - Avusturya, Orta Avrupa'da parlamenter bir cumhuriyettir ve dokuz federal eyaletten oluşur.

orta
mid

That place is in the middle of nowhere. - O yer hiçbir yerin ortasında değildir.

Don't speak in the middle of a lesson. - Dersin ortasında konuşma.

orta dereceli şey
intermediate
orta
moderate

Moderate exercise will do you good. - Orta derecede egzersiz sana iyi gelecektir.

Moderate exercise in the evening helps induce sleep. - Akşamları orta derecede egzersiz uyumaya yardım eder.

orta yaş krizi
Mid-life crisis
orta
center

We sat in the center of the room. - Odanın ortasına oturduk.

This stone has a hole in the center. - Bu taşın ortasında bir deliği var.

orta
mediocre
orta doğu
Middle East

President Barack Obama praised Poland as an example for aspiring democracies in the Middle East and elsewhere. - Başkan Barack Obama Orta Doğuda ve başka yerde demokrasileri isteyenler için örnek olarak Polonya'yı övdü.

That type of temple influenced all of the Middle East, mainly Egypt. - O tür tapınak bütün Orta Doğuyu, özellikle Mısır'ı etkiledi.

arka orta
(Spor) middle back
orta
centre point
orta
indifferent
orta
(Dilbilim) half open
orta
counter
orta
in-between
orta
(Meteoroloji) mediocris
orta
cross-ball
orta
med

I like my steak cooked medium rare. - Bifteğimi orta pişmiş severim.

Is early medieval glass production a continuation of Roman glass technology? - Erken Ortaçağ cam üretimi Roma cam teknolojisinin bir devamı mıdır?

orta
center point
orta
mid-

She married again in her mid-forties. - Kırklı yaşların ortalarında tekrar evlendi.

These tire tracks were made by a mid-size vehicle. - Bu lastik izleri orta boy bir araç tarafından yapıldı.

orta
normal

His normal position is third baseman. - Onun normal pozisyonu üçüncü orta saha oyuncusu.

I thought that my girlfriend was normal, but she turned out to be a succubus! - Kız arkadaşımın normal olduğunu düşündüm ama onun bir şeytan olduğu ortaya çıktı.

orta bölüm
(Bilgisayar) middle section
orta yaş bunalımı
Mid-life crisis
orta yüksek
(Bilgisayar) medium high
salt orta
(Bilgisayar) absmiddle
yatay orta
(Bilgisayar) middle
lale orta
middle of the tulip
orta da
in the middle
orta direk
Pillar of society
orta kesmek
(Spor) to whip in a cross-ball
orta masası
middle panel
orta oyuncusu
mid player
orta pişmiş
medium

et orta pişmiş istiyorum.

orta çağ
middle ages
orta çıkarmak
(Spor) to whip in a cross-ball
orta öğrenim
secondary education
ulu orta
grand central
Orta Afrika Ekonomi ve Gümrük Birliği
(Hukuk) Central African Customs and Economic Union (UDEAC)
Orta Avrupa Müttefik Hava Kuvvetleri (NATO)
(Askeri) Allied Air Forces Central Europe (NATO)
Orta Avrupa Müttefik Kara Kuvvetleri (NATO)
(Askeri) Allied Land Forces Central Europe (NATO)
Orta Doğu Savunma Yakıt Bölgesi
(Askeri) Defense Fuel Region, Middle East
Orta asya
central asia

Bush doesn't want to make wars in order to control Central Asian oil. - Bush Orta Asya petrolünü kontrol etmek için savaşmak istemiyor.

Kazakhstan is the largest country in Central Asia. - Kazakistan, Orta Asya'daki en geniş ülkedir.

etkinin tasarlanmış orta noktası; etkinin arzu edilen orta noktası
(Askeri) designated mean point of impact; desired mean point of impact
orta
phys. place, locus, field
orta
meso

What makes you think the Middle East is more important than Mesoamerica, for instance? - Örneğin Orta Doğu'nun Orta Amerika'dan daha önemli olduğunu sana düşündürten şey ne?

The earliest civilizations arose in Mesopotamia. - En eski uygarlıklar Mezopotamya'da ortaya çıktı.

orta
middle, central (thing)
orta
mezzo
orta
middle, centre; central; average, medium, middle, middling; intermediate; moderate, tolerable; mediocre, indifferent
orta
intermediate

She can't put together three words in Spanish, and she claims she's intermediate. - İspanyolca üç kelimeyi bir araya getiremiyor, ve orta düzey olduğunu iddia ediyor.

Intermediate and advanced language courses are given in the language being learned. - Orta ve ileri dil kursları öğretilen dilde verilir.

orta
middle, middle part, central part
orta
fair
orta
mediate
orta
middling
orta akıncı
soccer center forward
orta amerikalı
Central American
orta boylu
(person) of medium height
orta dereceli okul
secondary school
orta direk
1. (Denizcilik) mainmast. 2. (Konuşma Dili) middle class, middle-class people
orta elçilik
ministerial
orta frekans
centre frequency
orta giriş köprü
(Askeri) medium girder bridge
orta halli
of moderate means
orta işi
housework
orta karar
moderate
orta kemer
central arch, centre arch
orta kuşak
the Temperate Zone
orta malı
a) common to all b) prostitute
orta nokta
midpoint
orta noktada uzlaşma örtme faktörü
(Askeri) midpoint compromise coverage factor
orta orantılı
mean proportional
orta parmak
middle finger

The middle finger is the longest. - En uzun parmak orta parmaktır.

The hand has five fingers: the thumb, the index finger, the middle finger, the ring finger, and the pinky. - Elin beş parmağı var: başparmak, işaret parmağı, orta parmak, yüzük parmağı ve serçe parmak.

orta sahın
nave
orta seviyede
moderate
orta seyir kotrası
(Askeri) medium endurance cutter
orta siklet
middleweight
orta sınıf
middle-class
orta sınıf öğrencisi
middler
orta tabaka
middle-class
orta vade
(Hukuk) medium-term
orta vadeli planlama
(Hukuk) medium-term planning
orta vadeli rekabet
(Hukuk) medium-term competitiveness
orta yer
midpoint
orta yönetim
(Ticaret) middle management
orta çizgi
en-dash
orta ölçü
(Tekstil) intermediate size
orta öğretim okulu
grammar school
orta ünlü
(Dilbilim) central vowel
strok orta hattı
(Bilgisayar,Teknik) stroke center line
Turkish - Turkish

Definition of orta, orta in Turkish Turkish dictionary

Orta Şark
Orta Doğu
orta
Bir şeyin kenarlarından merkeze doğru yaklaşık olarak aynı uzaklıkta olan yer: "Tam bağın ortasına geldikleri zaman düşman askerlerini gördüler."- Y. K. Karaosmanoğlu
orta
Orantı
orta
Yeniçeri ocağında tabur
orta ağırlık
Boksta 71 kg dan 75 kg a kadar olan boksörlerin ayrıldığı kategori, orta sıklet
orta dalga
Dalga boyu 200 ile 600 m arasında değişen dalga
orta dikme
Bir doğru parçasına orta noktasında dik olan doğru
orta halli
Ne zengin, ne yoksul olan
orta hizmetçisi
Bir evin temizlik işlerine bakan hizmetçi
orta işi
Orta hizmeti
orta karın
Göbeğin üstünde kalan karın bölgesi
orta kulak boşluğu
Dış kulak ile iç kulak arasındaki boşluk
orta masası
Değişik sayıdaki kısa ayaklar üzerine yatay olarak yerleştirilmiş tablası olan, genellikle oturma grubu ile kullanılan mobilya
orta mektep
Ortaokul
orta saha
Futbol, hentbol vb. oyunlarda topun oynandığı sahanın orta bölümü
orta sıklet
Orta ağırlık
orta yaşlı
Ne genç ne de yaşlı olan
orta yolculuk
Orta yolcu olma durumu
orta öğretim
İlköğretimden geçtikten sonra öğrenimini sürdürmek isteyen öğrencileri daha üst öğrenime veya teknik ve meslek alanlarında hazırlamak için planlanan öğretim dönemi, orta tedrisat
orta şekerli
Ne az ne de çok şekeri olan
ulu orta
Bir şeyin aslını bilmeden düşünüp tartmadan, çekinmeden, açıktan açığa
yarı orta sıklet
Boksta 71 kg dan 75 kg a kadar olan ağırlıklara verilen ad
English - Turkish

Definition of orta, orta in English Turkish dictionary

orta kilolu
Medium weight