orkestra

listen to the pronunciation of orkestra
Turkish - English
orchestra

This is the fifth concert by this orchestra. - Bu,bu orkestra ile yapılan beşinci konser.

A conductor directs an orchestra. - Bir orkestra şefi bir orkestrayı yönetir.

orchestral
band

Tom plays clarinet in the school band. - Tom okul orkestrasında klarnet çalar.

I heard Tom playing drums with his band yesterday. - Tom'un dün kendi orkestrasıyla davul çaldığını duydum.

orchestras
orkestra şefinin çubuğu
wand
orkestra için bestelemek
orchestrate
orkestra için bestelenen
orchestral
orkestra yeri
pit
orkestra yeri
orchestra
orkestra şefi
conductor, maestro
orkestra şefi
director
orkestra şefi
maestro
orkestra şefi
conductor

The famous conductor lives in New York. - Ünlü orkestra şefi New York'ta yaşıyor.

A conductor directs an orchestra. - Bir orkestra şefi bir orkestrayı yönetir.

akortu bozuk orkestra gibi
(of a social group) without a common purpose or a basis for acting together
büyük orkestra davulu
kettledrum
dini orkestra parçası
chorale
filarmonik orkestra
philharmonic orchestra
kadın orkestra şefi
conductress
Turkish - Turkish
Yunanlılar'da tiyatro seyircileri ile sahneyi ayıran bölüm
Yaylı ve üflemeli çalgılar topluluğu: "Locadan çıkarken, davulu üstüne on lira atılan orkestra, zeybek havası çalmaya başlar."- F. R. Atay
önceleri Dionysos şenliklerindeki dansların yapıldığı, daha sonra Klâsik ve Hellenistik Dönem Hellen tiyatrolarında koro ve oyuncuların yer aldığı bölümü
Yaylı ve üflemeli çalgılar topluluğu
Bazı tiyatroların birinci katında sahne veya perdeye en yakın koltuklara verilen ad: "Butterfly'ı ben orkestrada koltuktan seyrederken sen locada ... idin."- H. C. Yalçın
Bazı tiyatroların birinci katında sahne veya perdeye en yakın koltuklara verilen ad
Eski Yunan tiyatrolarında, sahne ve seyirciler arasındaki çember biçiminde koro yeri
English - Turkish

Definition of orkestra in English Turkish dictionary

orkestra şefi
conductor
orkestra
Favorites