English - Turkish
Definition of originate, create, design; fabricate, concoct in English Turkish dictionary
- invent
- {f} icat etmek
Bahaneler icat etmekte çok kötüdür.
-He is very bad at inventing excuses.
Tanrı olmasa onu icat etmek zorunda kalırız.
-If God did not exist, we'd have to invent him.
- invent
- {f} icat etmek, yaratmak
- invent
- {f} uydurmak
- invent
- {f} atmak
- invent
- icat et
Edison'un yeni şeyler icat etmesi her zaman kolay değildi.
-It wasn't always easy for Edison to invent new things.
Mikroskopu kimin icat ettiğini biliyor musun?
-Do you know who invented the microscope?
- invent
- yumurtlamak
- invent
- düşünmek
- invent
- bulmak
Keşke benim zengin olmam için yeterince satan bir şeyi bulmak için yeterince akıllı olsam.
-I wish I was smart enough to invent something that sold well enough for me to get rich.
- invent
- düzmek
- invent
- kıvırmak
- invent
- uydur/icat et
Related Terms
English - English
Definition of originate, create, design; fabricate, concoct in English English dictionary
- {f} invent
originate, create, design; fabricate, concoct
Hyphenation
originate, create, design; fabricate, con·coctPronunciation
Resimler
Favorites