Bir kurbağayı, iç organlarını incelemek için kesip parçalara ayırdık.
- We dissected a frog to examine its internal organs.
Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.
- That organization depends on voluntary contributions.
O bu organizasyonun bir üyesidir.
- She's a member of this organization.
Tom bu örgütün bir üyesidir.
- Tom is a member of this organization.
Organik gıda genellikle daha pahalıdır.
- Organic food is usually more expensive.
Organik gıda yemek maliyetine değer mi?
- Is eating organic food worth what it costs?
Kuruluşumuzu güçlendirmeliyiz.
- We must beef up our organization.
O, kuruluşumuzda önemli bir rol oynuyor.
- She is playing an important role in our organization.
Örgütümüze nasıl katkıda bulunabilirsiniz?
- How can you contribute to our organisation?
WHO, Dünya Sağlık Örgütü anlamına gelir.
- WHO stands for World Health Organization.
According to a recent survey by Jupiter Research, 80 percent of Web users get information from organic search results.
Most types of German field divisions include an organic reconnaissance battalion, and the remainder have strong reconnaissance companies.
I've been a member of this organization for five years. Oh wait, no. Six.
- Ben beş yıldır bu organizasyonun bir üyesiyim. Oh bekle, hayır. Altı.
She's a member of this organization.
- O bu organizasyonun bir üyesidir.
What kind of research does the organization do?
- Organizasyon ne tür araştırma yapar?
Have you heard anything about the organization?
- Organizasyon hakkında bir şey duydunuz mu?
Tom Skeleton was shaking and trembling in every limb.
- Tom Skeleton'un her organı sallanıyordu ve titriyordu.
The brain is the most complex organ in the body.
- Beyin vücuttaki en karmaşık organdır.
The skin is the largest organ of the body.
- Deri, vücudun en büyük organıdır.