Turkish - English
Definition of yapısal in Turkish English dictionary
- structural
This building is not structurally sound.
-Bu bina yapısal olarak sağlam değil.
Esperanto is not only nominally but also structurally an international language.
-Esperanto sadece nominal olarak değil aynı zamanda yapısal olarak da uluslararası bir dildir.
- med. constitutional (disease)
- textural
- constructive
- structured
- tectonic
- constitutional
- organic
- structural; constitutional
- constructional
- (Biyokimya) steric
- anatomical
- yapısal düzenleme
- (Bilgisayar) configuration
- yapısal değişiklikler
- textural changes
- yapısal değişiklikler
- (Hukuk) structural reforms
- yapısal dilbilim
- structural linguistics
- yapısal diyagram
- constitutional diagram
- yapısal düzen
- structural adjustment
- yapısal fonlar
- (Hukuk) structural funds
- yapısal koruma
- architectural protection
- yapısal mantık
- formal logic
- yapısal politikalar
- (Hukuk) structural policies
- yapısal programlama
- structural programming
- yapısal unsur
- (Hukuk) structural instruments
- yapısal çözümleyici
- structure analyzer
- yapısal önlemler
- (Hukuk) structural measures
- yapısal özellik
- idiosyncrasy
- yapısal üretim
- (Telekom) structure manufacture
- sözcükler arası yapısal etkileşim
- regimen
- zirai ve yapısal politikalar
- (Hukuk) agricultural and structural policies
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of yapısal in Turkish Turkish dictionary
- strüktürel
- YAPISAL
- Yapı ile, yapılış ile, kuruluş ile ilgili, strüktürel
- yapısal dil bilimi
- Yapısalcılık
Related Terms
yapısal
Hyphenation
ya·pı·salPronunciation
Resimler
History
Favorites