Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

oppressing with fear or horror; appalling, terrible

listen to the pronunciation of oppressing with fear or horror; appalling, terrible
English - Turkish

Definition of oppressing with fear or horror; appalling, terrible in English Turkish dictionary

awful
{s} berbat

Berbat bir çığlık sesi onu ürpertti. - The sound of an awful scream made him shudder.

Berbat bir şeyin kokusunu alıyorum. - I smell something awful.

awful
dehşet verici
awful
{s} çok kötü

Söylediğim şey hakkında çok çok kötü hissediyorum. - I feel awful about what I said.

Geçen yaz çok kötüydü. - Last summer was awful.

awful
{s} k.dili. çok fazla, pek çok: That'll take an awful lot of work. O çok iş ister
awful
(Argo) bombok
awful
çok fena
awful
rezalet
awful
{s} korkunç

O, korkunç bir gündü. - That was an awful day.

Burada çok az mağaza var ve sinema da korkunç. - There are very few shops and the cinema is awful.

awful
{s} oldukça büyük
awful
çok

Ben geç kaldığım için çok üzgünüm. - I'm awfully sorry that I was late.

Tom çok yorgun görünüyordu. - Tom seemed awfully tired.

awful
dili heybetli
awful
iri awfully
awful
rezil
awful
müthiş

Müthiş bir bisikletim var. - I have an awful bike.

Bugün belirli bir kimse müthiş kırılgan oluyor. - A certain someone is being awfully fragile today.

awful
sunturlu
English - English
awful
oppressing with fear or horror; appalling, terrible
Favorites