one who practices magic or sorcery

listen to the pronunciation of one who practices magic or sorcery
English - Turkish

Definition of one who practices magic or sorcery in English Turkish dictionary

sorcerer
{i} büyücü
magician
{i} sihirbaz

Tom çok yakından izledi, ama sihirbazın hilesini çözemedi. - Tom watched very closely, but couldn't figure out the magician's trick.

Babası sihirbaz olan bir arkadaşım var. - I have a friend whose father is a magician.

magician
büyücü

İyi bir büyücü olmak istediğim hakkında çok ciddiyim. - I'm very serious about wanting to be a good magician.

Büyücü kızı ince havada yüzdürdü. - The magician made the girl float in thin air.

necromancer
sihirbaz
necromancer
olmuş kimselerin ruhunu çağırarak geleceğe ait bilgler edinen kimse
magician
{i} gözbağcı, hokkabaz
necromancer
{i} büyücü
necromancer
büyücü/ölü falcı
necromancer
{i} ruh çağıran falcı
sorcerer
{i} afsuncu
sorcerer
sorceressbüyücü kadın
sorcerer
sorcerybüyü
English - English
magician
sorcerer
wizard
necromancer
one who practices
{n} practicer
one who practices magic or sorcery

    Hyphenation

    one who practices mag·ic or sor·ce·ry

    Turkish pronunciation

    hwʌn hu präktısız mäcîk ır sôrsıri

    Pronunciation

    /ˈhwən ˈho͞o ˈpraktəsəz ˈmaʤək ər ˈsôrsərē/ /ˈhwʌn ˈhuː ˈpræktəsəz ˈmæʤɪk ɜr ˈsɔːrsɜriː/
Favorites