one particularly loved, a near friend

listen to the pronunciation of one particularly loved, a near friend
English - Turkish

Definition of one particularly loved, a near friend in English Turkish dictionary

favorite
{i} gözde

Gözde konuşma gösterin nedir? - What's your favorite talk show?

Haşhaş tohumlu çörekler onun gözdesidir, ama onun yaban mersinine razı olmak zorunda olduğu günler vardır. - Poppy seed muffins are her favorites, but there are days when she must settle for blueberry.

favorite
{i} favori

Bu benim favori yiyeceğim. - It's my favorite food.

Onun favori beyzbol takımı Devler'dir, fakat o Aslanlar'ı da seviyor. - His favorite baseball team is the Giants, but he also likes the Lions.

favorite
tercih edilen
favorite
makbul
favorite
ikbal
favorite
en çok beğenilen
favorite
çatkın
favorite
en çok sevilen
favorite
çok sevilen (kimse/şey)
favorite
{i} favori, kazanacağına inanılan yarışçı
favorite
{i} sevgili
favorite
favoriteson kendi seçim bölgesince başkanlığa aday gösterilen kimse
favorite
a favorite with tarafından sevilen
favorite
çok sevilen
favorite
spor kazanması beklenen yarışçı
favorite
çok sevilen kimse veya şey
favorite
{i} çok sevilen kimse/şey; sevgili, gözde
English - English
{n} favorite
one particularly loved, a near friend
Favorites