one particularly loved, a near friend

listen to the pronunciation of one particularly loved, a near friend
Englisch - Türkisch

Definition von one particularly loved, a near friend im Englisch Türkisch wörterbuch

favorite
{i} gözde

Haşhaş tohumlu çörekler onun gözdesidir, ama onun yaban mersinine razı olmak zorunda olduğu günler vardır. - Poppy seed muffins are her favorites, but there are days when she must settle for blueberry.

Gözde aşk şarkın nedir? - What's your favorite love song?

favorite
{i} favori

Alma Ata benim favori şehrim! - Almaty is my favorite city!

Dinle! Favori müziğimi çalıyorlar. - Listen! They're playing my favorite music.

favorite
tercih edilen
favorite
makbul
favorite
ikbal
favorite
en çok beğenilen
favorite
çatkın
favorite
en çok sevilen
favorite
çok sevilen (kimse/şey)
favorite
{i} favori, kazanacağına inanılan yarışçı
favorite
{i} sevgili
favorite
favoriteson kendi seçim bölgesince başkanlığa aday gösterilen kimse
favorite
a favorite with tarafından sevilen
favorite
çok sevilen
favorite
spor kazanması beklenen yarışçı
favorite
çok sevilen kimse veya şey
favorite
{i} çok sevilen kimse/şey; sevgili, gözde
Englisch - Englisch
{n} favorite
one particularly loved, a near friend
Favoriten