He has to repair the clock.
- O, saati onarmak zorundadır.
Is it possible to repair the washing machine?
- Çamaşır makinesini onarmak mümkün müdür?
They're here to fix the heating system.
- Onlar ısıtma sistemini onarmak için buradalar.
I still have to fix the washing machine.
- Hâlâ çamaşır makinesini onarmak zorundayım.
I want to mend this watch.
- Bu saati onarmak istiyorum.
It is never too late to mend.
- Onarmak için asla çok geç değil.
Have you ever mended your carpets?
- Hiç halılarını onardın mı?
I cannot mend this carpet. It's too old.
- Ben bu halıyı onaramam. Çok eski.
I'd like to renovate the house.
- Evi onarmak istiyorum.
Tom repaired my watch for me.
- Tom benim için saatimi onardı.
This broken vase cannot be repaired.
- Bu kırık vazo onarılamaz.
These new shoes already want mending.
- Bu yeni ayakkabılar şimdiden onarım istiyor.
My socks are in need of mending.
- Çoraplarımın onarıma ihtiyacı var.
My clock needs to be fixed.
- Saatimin onarılması gerekiyor.
He fixed the broken table.
- O kırık masayı onardı.
He fixed the broken table.
- O kırık masayı onardı.
Tom can fix the heater.
- Tom ısıtıcıyı onarabilir.
This car needs repairing.
- Bu arabanın onarıma ihtiyacı var.
Tom knows how to repair computers.
- Tom bilgisayarları nasıl onaracağını biliyor.
He has to repair the clock.
- O, saati onarmak zorundadır.
Our task is to repair a wall.
- Bizim görevimiz bir duvarı onarmak.