of grow

listen to the pronunciation of of grow
English - Turkish
grow
grown
büyümüş

Tom evin etrafında büyümüş olan pek çok yabani otları görebiliyor. - Tom can see the many weeds that had grown up around the house.

Vay, nasıl da büyümüşsün! - My, how you've grown!

grew
f., bak. grow
grown
{s} olmuş
grew
geliş
grown
yetişkin

Tom'un yetişkin bir kızı var. - Tom has a grown daughter.

O çocuk sanki bir yetişkin gibi konuşuyor. - That boy talks as if he were a grown up.

grown
{f} yetiştir

Açık hava pazarları yerel çiftliklerde yetiştirilen gıdaları satar. - Open-air markets sell food grown on local farms.

Küba'da çok şeker kamışı yetiştirilir. - A lot of sugar cane is grown in Cuba.

grew
grow ol/büyüt/büyü
grown
grownups yetişkinler
grown
f., bak. grow. s. yetişkin
grown
grownup yetişkin kimse
grown
grow ol/büyüt/büyü
grown
büyümüş grownup büyümüş
grown
yetişmiş
grown
{s} olgun

Kardeşin yaşına göre çok olgun. - Your brother's awfully grown-up for his age.

Bizim çocuklarımız olgun. - Our children are grown.

English - English
grown
grew
of grow

    Hyphenation

    of Grow

    Turkish pronunciation

    ıv grō

    Pronunciation

    /əv ˈgrō/ /əv ˈɡroʊ/

    Videos

    ... small business, for big business, to invest and grow in America. ...
    ... small business. I want to make small businesses grow and thrive. ...
Favorites