English - Turkish
Definition of not visible; not able to be seen in English Turkish dictionary
- invisible
- görünmez
Tom dün görünmez adamı gördüğünü söyledi.
-Tom said he saw the invisible man today.
Görünmez olsam, giyinmek zorunda olmam.
-If I were invisible I wouldn't have to dress myself.
- invisible
- (Tıp) Görülemeyen, gözle seçilemeyen
- invisible
- Gizli
- invisible
- görülmez
Bakteriler çıplak gözle görülmezler.
-Bacteria are invisible to the naked eye.
- invisible
- (sıfat) görünmez
- invisible
- görünmeyen
- invisible
- {s} çabuk kestirilemez
- invisible
- resmi hesaplarda gözükmeyen
- invisible
- mal
- invisible
- (Tıp) invizibl
- invisible
- {s} görülmez, görünmez, gözle seçilemez
- invisible
- görülemez
- invisible
- (özellikle kâr zarar hesaplarında) deftere kayıtlı olmayan
- invisible
- resmi hesaplarda görülmeyen
Related Terms
English - English
Definition of not visible; not able to be seen in English English dictionary
- invisible
- {s} nonvisible
not visible; not able to be seen
Hyphenation
not visible; not a·ble to be seenPronunciation
Resimler
History
Favorites