English - Turkish
Definition of not posed or rehearsed in English Turkish dictionary
- candid
- içten
- candid
- {s} samimi
Görüşmelerde dürüst ve samimi olmak zorundasın.
-You have to be up-front and candid at interviews.
Bir an için samimi olalım.
-Let's be candid for a moment.
- candid
- dobra
- candid
- asıl fikrini gizlemeyen
- candid
- dobra dobra
- candid
- (Televizyon) gizli kamera
- candid
- dürüst
Görüşmelerde dürüst ve samimi olmak zorundasın.
-You have to be up-front and candid at interviews.
- candid
- (kamera) gizli
- candid
- {s} tarafsız
- candid
- {s} candan
- candid
- candidness samimiyet
- candid
- (sıfat) samimi, candan, içten, açık, dürüst, saf, tarafsız; gizli çekimde kullanılan
- candid
- {s} gerçek, asıl (fikir)
- candid
- riyasız
- candid
- candid camera photographs kusurları gizlemeyen fotoğraflar
- candid
- tarafsızca
- candid
- {s} gizli çekimde kullanılan
- candid
- {s} açık, asıl fikrini gizlemeyen; açık yürekli, samimi, içten
Related Terms
English - English
Definition of not posed or rehearsed in English English dictionary
- candid
not posed or rehearsed
Hyphenation
not posed or re·hearsedTurkish pronunciation
nät pōzd ır rihırstPronunciation
/ˈnät ˈpōzd ər rēˈhərst/ /ˈnɑːt ˈpoʊzd ɜr riːˈhɜrst/
Resimler
History
Favorites