English - Turkish
Definition of not-polite in English Turkish dictionary
- impolite
- {s} kaba
Onun kaba cevabından dolayı, o kızdı ve onun yüzüne tokat attı.
-Because of his impolite reply, she got angry and slapped his face.
Hoşça kal dememesi kabalıktı.
-It was impolite of him not to say goodbye.
- impolite
- inceliksiz
- not polite
- kibar değil
- impolite
- {s} terbiyesiz
O terbiyesizce konuştu.
-She spoke impolitely.
Öyle yapması terbiyesizlikti.
-It was impolite of him to do so.
- impolite
- kaba bir şekilde
- impolite
- kabalık
Onlar çok iyi tanımadıkları biriyle aynı fikirde olmamayı kabalık olarak düşünüyorlar.
-They consider it impolite to disagree with someone they don't know very well.
Hoşça kal dememesi kabalıktı.
-It was impolite of him not to say goodbye.
- impolite
- {s} nezaketsiz
- impolite
- {s} incitici
- impolite
- impolitenessterbiyesizlik
Related Terms
English - English
Definition of not-polite in English English dictionary
- impolite
not-polite
Resimler
History
Favorites