We'll go wash ourselves in the river tomorrow.
 - Yarın nehirde yıkanmaya gideceğiz.
He swam across the river.
 - O, nehir boyunca yüzdü.
Through the window, I see a river.
 - Pencereden bir nehir görüyorum.
The river winds through the forest.
 - Nehir ormanın içinden kıvrılarak gitmektedir.
The river overflowed its banks and flooded the fields around it.
 - Nehir kendi kıyılarını aştı ve çevresindeki alanları sel bastı.
That river floods every year.
 - O nehir her yıl taşar.
He took a vitalizing walk along the riverside.
 - O nehir kıyısı boyunca canlandırıcı bir yürüyüş yaptı.
Follow the old river bed for two kilometers.
 - Eski nehir yatağını iki kilometre izle.
NASA's Mars rover discovered traces of a river bed.
 - NASA'nın Mars gezicisi bir nehir yatağının izlerini keşfetti.