Turkish - Turkish
Definition of nazar in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) İltifat
- (Osmanlı Dönemi) Göz atmak. Mülahaza, düşünmek, bakmak, imrenerek bakmak, düşünce. Yan bakış, kötü bakış. Bir türlü kabul etmek
- (Osmanlı Dönemi) Gözdeğmesi
- (Osmanlı Dönemi) İtibar
- (Hukuk) Bakış
- Bakış, bakma, göz atma: "İlk nazarda mağrur, azametli tesirini veriyor."- S. M. Alus
- Belli kimselerde bulunduğuna inanılan; insanlara, özellikle çocuklara, evcil hayvanlara, eve, mala mülke, hatta cansız nesnelere de zarar veren, bakıştaki çarpıcı ve öldürücü güç
- (Osmanlı Dönemi) bakmak, bakış, göz atmak, düşünmek
- Belli kimselerde bulunduğuna inanılan, insanlara, özellikle çocuklara, evcil hayvanlara, eve, mala mülke, hatta cansız nesnelere de zarar veren, bakıştaki çarpıcı ve öldürücü güç
- Bir konu hakkında düşünme, görüş
- Bakış, bakma, göz atma
- Göz değmesi
- (Osmanlı Dönemi) DEM
- nazar boncuğu
- Göz değmesin diye takılan mavi boncuk veya bunun yerini tutan başka şey, göz boncuğu
- nazar boncuğu
- Eşi benzeri olmayan, tek
- ATFI NAZAR
- (Hukuk) Gözatma, bakma
- FÎHİ NAZAR
- (Osmanlı Dönemi) (UN) Şüphe edilen bir mes'ele hakkında söylenir. "Ona bir bakmak, tetkik etmek lâzımdır" demektir
- KAT'I NAZAR
- (Hukuk) Gözönüne almayarak
Related Terms
English - English
Definition of nazar in English English dictionary
- A gift given to one of a lower class by a superior
Turkish - English
Definition of nazar in Turkish English dictionary
- evil eye
Do you believe in the Evil Eye?
-Nazara inanıyor musunuz?
- whammy
- look, glance " bakış; the evil eye; opinion, consideration" görüş
- consideration
- regard
- look
- blink
- look; glance
- eye
Do you believe in the Evil Eye?
-Nazara inanıyor musunuz?
- sight
In the sight of God, all men are equal.
-Allah'ının nazarında bütün insanlar eşittir.
- hex
- opinion: nazarımda in my opinion
- the evil eye
- apercu
- aspect
- eyeshot
- eyebeam
- nazar değmek
- affected by the evil eye
- nazar değmek
- touched by evil eye
- nazar değmek
- distressed by evil eye
- nazar değmek
- be coveted
- nazar değmek
- attacked by evil eye
- nazar değmek
- be affected by the evil eye
- nazar boncuğu
- Amulet
This amulet brings me good luck.
-Bu nazar boncuğu bana iyi şans getirir.
- nazar değmek
- Be affected by the evil eye; v. put the hex on, hex
- Nazar değmesin
- Touch wood!
- nazar boncuğu
- blue bead worn against the evil eye
- nazar boncuğu blue bead
- (worn to ward off the evil eye)
- nazar değdirmek
- overlook
- nazar değmek
- to be affected by the evil eye
- nazar değmek
- for the evil eye to strike (someone)/cause (someone) misfortune
- nazar değmesin
- (Konuşma Dili) May misfortune not befall him/it!
- Nazar boncuğu
- (Astroloji) evel eye bead
The evel eye bead can protect you from jealousity of other people.
- Nazar boncuğu
- eye bead
- Nazar boncuğu
- the evil eye bead
- nazar boncuğu
- evil eye bead
Related Terms
nazar
Turkish pronunciation
näzärPronunciation
/näˈzär/ /nɑːˈzɑːr/
Resimler
History
Favorites