Turkish - English
Definition of nağme in Turkish English dictionary
- tune
- melody, air, tune
- air
- slang song and dance; lie; drivel
- slang whining, complaining
- warble
- melody
- tune, song; musical note
- singing voice
- (Argo) whining
- (Argo) complaining
- descant
- strain
- music
- nağme yapmak
- to pretend to be ignorant of
- nağme yapmak
- slang 1. to give (someone) a song and dance. 2. to whine, complain
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of nağme in Turkish Turkish dictionary
- Ezgi bölümü, nota
- mecaz - Birinin yalandan ve nazlanarak söylediği söz
- Güzel, uyumlu ses, ezgi: "Boyuna Arapçayı andırır bir nağme mırıldanıyor."- S. M. Alus
- (Osmanlı Dönemi) (C.: Nağamât) Ahenk, güzel ses, âvaz, ezgi, teganni
- (Osmanlı Dönemi) âhenk, güzel, ses, âvaz, ezgi, tegannî
- Birinin yalandan ve nazlanarak söylediği söz
- Güzel, uyumlu ses, ezgi
- (Osmanlı Dönemi) LAHN
- nağme yapmak
- Bahane ileri sürmek
- nağme yapmak
- Bildiği bir şeyi bilmez görünmek
- ara nağme
- Şarkı, türkü, köçekçe gibi küçük güfteli bestelerde, güftenin iki kıtası arasına, başına, sonuna da gelebilen, sözsüz çalınan parça
- ara nağme
- Sık sık söylenen söz veya açılan sorun
Related Terms
nağme
Hyphenation
nağ·meResimler
History
Favorites