muhal

listen to the pronunciation of muhal
Turkish - English
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) İmkânsız, vukuu mümkün olmayan. Bâtıl, boş söz
(Hukuk) Olanaksız olan, mümkün olmayan, olmaz
(Osmanlı Dönemi) Hurâfe olan nazariye
imkansız
Olamaz, olmaz, olmayacak; olması, gerçekleşmesi olanaksız
(Osmanlı Dönemi) imkânsız; olması mümkün olmayan
muhâl ender muhâl
(Osmanlı Dönemi) imkânsızlık içinde imkânsızlık
farz-ı muhal
Farz-ı mahal sanılan şeyin doğru halidir. Olanaksız olanı bir anlığına düşünmek anlamında kullanılır. Bu anlamda, varsaymakla da ilgisi yoktur. Muhal, farsça olanaksız demektir, ve olanaksızı farzetmektir farz-ı muhal
farzı muhal
Bkz. farz-ı muhal
CÜRMÜ MUHAL
(Hukuk) Olanaksız suç
muhal
Favorites