merciless; cruel; hard, unsympathetic

listen to the pronunciation of merciless; cruel; hard, unsympathetic
English - Turkish

Definition of merciless; cruel; hard, unsympathetic in English Turkish dictionary

heartless
kalpsiz

Fadıl, Dania'yı kontrol etmek için her zaman kalpsiz korkutma taktiklerini kullandı. - Fadil always used his heartless scare tactics to control Dania.

Onun öyle söylemesi onun kalpsizliği. - It is heartless of him to say so.

heartless
zalim
heartless
katı yürekli

Dan katı yürekli görünmek istemiyor. - Dan doesn't want to look heartless.

Tom nasıl bu kadar katı yürekli olabilir? - How could Tom be so heartless?

heartless
şefkatsiz
heartless
acımasız
heartless
{s} kalpsiz, acımasız, merhametsiz
heartless
{s} cansız
heartless
merhametsizce
heartless
{s} hevessiz
heartless
merhametsizlik
heartless
{s} insafsız
heartless
heartlessly kalpsizce
heartless
sönük
heartless
{s} uyuz
heartless
yüreksiz
heartless
heartlessness kalpsizlik
English - English
{s} heartless
merciless; cruel; hard, unsympathetic
Favorites