mekanizma

listen to the pronunciation of mekanizma
Turkish - English
mechanism

The locking mechanism has jammed. - Kilitleme mekanizması sıkıştı.

Fever is one of the body's defence mechanisms. - Ateş, vücudun savunma mekanizmalarından biridir.

machinery
machine
contraption

This contraption is complicated to use. - Bu mekanizma, kullanmak için karmaşıktır.

fitting
(Avcılık) action
gear
movement
(Mekanik) linkage
(Askeri) bolt
device
works
mekanizmalar
mechanisms

Denial is one of the strongest human defence mechanisms. - İnkar, en güçlü insan savunma mekanizmalarından biridir.

Fever is one of the body's defence mechanisms. - Ateş, vücudun savunma mekanizmalarından biridir.

düzenli mekanizma
(Biyokimya) ordered mechanism
hassas mekanizma
delicate mechanism
Turkish - Turkish
Oluş, ortaya çıkış, işleyiş: "Oyunların mekanizmasını sezince tekdüzeleşiyor birden dünya."- H. Taner
Organların işleyiş biçimi
Organların işleyiş biçimi: "Akıl, henüz insan mekanizmasındaki tam yerini bulmamıştır."- F. R. Atay
Belli bir sonuca ulaşmak için karmaşık bir biçimde düzenlenmiş organ veya parçalar birleşimi, sistem, düzenek
Oluş, ortaya çıkış, işleyiş
Ateşli silahların işlemesini sağlayan mekanik bölüm
düzenek
MEKANİZMA
(Osmanlı Dönemi) Mc: Oluş ve işleyiş. Meydana çıkı
MEKANİZMA
(Osmanlı Dönemi) Lât. Bir şeyin makina kısmı
mekanizma
Favorites