Turkish - English
Definition of mekani̇zma in Turkish English dictionary
- mekanizma
- mechanism
Magnetic force drives the mechanism.
-Manyetik güç, mekanizmayı tahrik eder.
The locking mechanism has jammed.
-Kilitleme mekanizması sıkıştı.
- mekanizma
- machinery
- mekanizma
- machine
- mekanizma
- contraption
This contraption is complicated to use.
-Bu mekanizma, kullanmak için karmaşıktır.
- mekanizma
- fitting
- mekanizma
- (Avcılık) action
- mekanizma
- gear
- mekanizma
- movement
- mekanizma
- (Mekanik) linkage
- mekanizma
- (Askeri) bolt
- mekanizma
- device
- mekanizma
- works
- mekanizmalar
- mechanisms
Fever is one of the body's defence mechanisms.
-Ateş, vücudun savunma mekanizmalarından biridir.
Denial is one of the strongest human defence mechanisms.
-İnkar, en güçlü insan savunma mekanizmalarından biridir.
- düzenli mekanizma
- (Biyokimya) ordered mechanism
- hassas mekanizma
- delicate mechanism
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of mekani̇zma in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Mc: Oluş ve işleyiş. Meydana çıkı
- (Osmanlı Dönemi) Lât. Bir şeyin makina kısmı
- mekanizma
- Oluş, ortaya çıkış, işleyiş: "Oyunların mekanizmasını sezince tekdüzeleşiyor birden dünya."- H. Taner
- mekanizma
- Organların işleyiş biçimi
- mekanizma
- Organların işleyiş biçimi: "Akıl, henüz insan mekanizmasındaki tam yerini bulmamıştır."- F. R. Atay
- mekanizma
- Belli bir sonuca ulaşmak için karmaşık bir biçimde düzenlenmiş organ veya parçalar birleşimi, sistem, düzenek
- mekanizma
- Oluş, ortaya çıkış, işleyiş
- mekanizma
- Ateşli silahların işlemesini sağlayan mekanik bölüm
- Mekanizma
- düzenek
Related Terms
mekani̇zma
Hyphenation
me·ka·ni̇z·maResimler
History
Favorites