maskeden

listen to the pronunciation of maskeden
Turkish - English
reassume
To assume again

The British reassumed control of the region.

{v} to resume, retake, take again
{f} take over again, retake, reappropriate
To assume again or anew; to resume
maske
mask

Tom bought a mask and a snorkel so he could go snorkeling with his friends. - Tom bir maske ve bir şnorkel aldı böylece o arkadaşlarıyla birlikte şnorkelle yüzmeye gidebildi.

No one will recognize her in this mask. - Hiç kimse onu bu maskeyle tanımaz.

maske
disguise

Tom could be disguised. - Tom maskelenmiş olabilir.

Although Bob was in disguise, I recognized him at a glance. - Bob maskeli olmasına karşın, ben onu bir bakışta tanıdım.

maske
goggles
maske
cover
maske
protective glass
maske
shadow mask
maske
stalking-horse
maske
veil
maske
smokescreen
maske
veneer
maske
false face
maske
whitewash
maske
front
maske
mask off
maske
vizor
maske
color
maske
shape
maske
mask; cover
maske
visor
maske
guise
maske
colour [Brit.]
maske
{i} colour
maske
stalkinghorse
Turkish - Turkish

Definition of maskeden in Turkish Turkish dictionary

maske
Küçük boylu köpek
maske
Yüz ve boyun güzelliği için cilde sürülen krem, macun vb
maske
Korunmak için, özel olarak yapılmış, yüze geçirilmiş şey
maske
Gerçek duyguları veya bir şeyin gerçek görünüşünü gizleyen aldatıcı görünüş, davranış
maske
Korunmak için özel olarak yapılan ve yüze geçirilen şey
maske
Boyalı karton, kumaş, plastikten yapılan ve başkalarınca tanınmamak için yüze geçirilerek kullanılan yapma yüz
maske
Boyalı karton, kumaş, plastikten yapılmış olan ve başkalarınca tanınmamış olmak için yüze geçirilerek kullanılan yapma yüz
maske
Kişinin oynadığı rol veya hem kendisine hem de çevresine karşı takındığı davranış