marry a wife (rare usage)

listen to the pronunciation of marry a wife (rare usage)
English - Turkish

Definition of marry a wife (rare usage) in English Turkish dictionary

wife
hanım
wife
{i} karı

Karısı hakkında şikâyet etmeden asla benimle görüşmez. - He never sees me without complaining about his wife.

Onun karısı neye benziyor? - What is his wife like?

wife
{i}

She's my wife - O benim eşim.

İyi bir kız çocuğu, iyi bir eş yapacaktır. - A good daughter will make a good wife.

Eşim de seni görmekten memnun olacak. - My wife will be glad to see you, too.

wife
{i} zevce

Orbay Hatun Samsun sâhiline çıktı ve oradan Amasya'ya varıp Toruntay'ın zevcesi Gürcü hatunda misafir kaldı - Orbay Hatun landed to shore of Samsun and from there she was guest of Toruntay's wife Gürcü Hatun in Amasya.

wife
{i} (çoğ. wives) karı

She's my wife. O benim karım.

wife
kadın

Sanırım, o kadın onun karısıdır. - That woman is his wife, I think.

İş yerindeki adamların karının seni başka bir kadın için terk ettiğini duyuncaya kadar bekle. - Wait till the guys at work hear that your wife left you for another woman.

English - English
{f} wife
marry a wife (rare usage)
Favorites