hanım

listen to the pronunciation of hanım
Turkish - English
wife
mistress
(isim) Lady

Mrs. Smith is an elderly lady. - Bayan Smith yaşlı bir hanımdır.

She introduced the lady to me. - O, hanımefendiyi bana tanıttı.

ladylike
wifie
lady; Mrs, Miss; mistress; wife" " karı; ladylike
Miss

I guess I should get home to the missus. - Sanırım hanıma ev almalıyım.

It's an honor to meet you, miss. - Sizinle tanışmak bir onurdur, hanımefendi.

mamasan
mrs

Mrs. Smith is an elderly lady. - Bayan Smith yaşlı bir hanımdır.

dame
missis
rib
ms
a title meaning Mrs. or Miss (used after a first name): Fatma Hanım
the lady of the house (term used by a domestic servant when speaking of a female employer): Hanım evde yok. The lady of the house is not at home
missus

I guess I should get home to the missus. - Sanırım hanıma ev almalıyım.

woman

It's hard to be a woman. One must think like a man, act like a lady, look like a girl, and work like a horse. - Kadın olmak zordur. Erkek gibi düşünmeyi, hanımefendi gibi davranmayı, genç kız gibi görünmeyi ve de eşek gibi çalışmayı gerektirir.

dona
donna
signora
hanım tuzluğu
(Botanik, Bitkibilim) Barberry (Berberis)
hanım abla sister
(a term of respect in addressing a woman)
hanım avlâdı
cissy
hanım evladı
(Konuşma Dili) 1. mama's boy. 2. bastard
hanım evladı
dandy
hanım evladı
a) mollycoddle, mother's darling, milksop, sissy, cissy b) bastard
hanım evlâdı
softy
hanım hanım
ladylike
hanım hanım
gentlewomanlike
hanım hanımcık
1. proper little (lady, housewife, girl). 2. domestic, housewifely
hanım hanımcık
a) model (housewife) b) proper (lady)
hanım kadın
neat and housewifely woman
hanım kız
1. young lady, young girl. 2. proper little lady
hanım nine
grandmother
hanım pabuç otu
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: orkidegiller,salepgiller,sahlebiye) [syn.: hanım pabuç otu, Venüs çarığı] large yellow lady's-slipper
hanım sultan
sultana
hanım teyze
ma'am
hacı hanım/kadın Muslim woman who has made
the pilgrimage
boyalı hanım kelebek
(Tabiat Doğa) (kelebek) painted lady, cosmopolite, thistle butterfly
büyük hanım
the older or oldest lady of the house
hanımlar
mesdames
kirli hanım peyniri
a soft white cheese
küçük hanım
(hizmetçi tarafından) missy
küçük hanım
damsel
müdire hanım
(okul) mistress
Turkish - Turkish
Karı, eş
Karı, eş: "Yok bizim hanım öyle değildir."- M. Ş. Esendal
Kadınlığın bütün iyi niteliklerini taşıyan
Toplumsal durumu, varlığı iyi olan, hizmetinde bulunulan kadın: "Becerikli hâliyle Zeynep'e ve hanımına ait bütün işleri elinin içine almıştı."- H. E. Adıvar
Kız ve kadınlara verilen unvan, bayan
Toplumsal durumu, varlığı iyi olan, hizmetinde bulunulan kadın
hanım böceği
Kin kanatlılardan, kara benekli, kırmızı renkte, kurtçukları yediği için yararlı sayılan bir böcek, gelin böceği (Coccinella)
HANIM SULTAN
(Osmanlı Dönemi) Tar: Osmanlı hanedanında "sultan" nâmı verilen İmparatorluk prenseslerinin kızlarına verilen resmi ünvan
hanım evladı
Piç
hanım evladı
Nazlı büyütülmüş, çıtkırıldım kimse
hanım hanımcık
Evine, çocuklarına, işine gereği gibi bakan, çevresiyle uyumlu (kadın, kız)
hanım hanımcık
Böyle bir kadına veya kıza yaraşır davranışları olan
hanım iğnesi
Eskiden kullanılmış ince, uzun ve zarif bir kayık
büyük hanım
Aile içinde saygın yeri olan ve sözü geçen yaşlı kadın
küçük hanım
Evin kızı veya genç gelini
sadiye hanım
Türkiye'nin ilk kadın belediye başkanı
hanım
Favorites