English - Turkish
Definition of maritimal in English Turkish dictionary
- maritime
- denizciliğe ait
- maritime
- denizle ilgili
- maritime
- denizcilikle ilgili
- maritime
- deniz
- maritime
- denizcilik
Onlar denizcilik müzesine gitti.
-They went to the maritime museum.
- maritime
- denizciliğe/denize ait
- maritime
- deniz kenarında veya denize yakın
- maritime
- denizciye mahsus
- maritime
- maritime traffic deniz ticareti
- maritime
- denizle ilişiği olan
- maritime
- maritime law deniz hukuku
- maritime
- {s} deniz kıyısında
- maritime
- deniz seferleri ile ilgili
- maritime
- {s} denizciye özgü
- maritime
- maritime power donanması olan devlet
- maritime
- {s} deniz kıyısında olan; denize yakın
Related Terms
English - English
Definition of maritimal in English English dictionary
- maritime