Onu yazmak birkaç saatimi aldı.
 - It took me several hours to write it.
Afganistan ve İran her ikisi de milli marşlarını 20.yüzyıl boyunca birkaç kez değiştirmişti.
 - Afghanistan and Iran both changed their national anthems several times in the course of the 20th century.
Kelimenin değişik anlamları vardır.
 - The word has several meanings.
Tom farklı olasılıkları düşünüyor.
 - Tom is considering several possibilities.
Şehir hayatının farklı avantajları var.
 - There are several advantages to city life.
Tom birkaç dili akıcı olarak konuşur fakat onun işi gereği, o sadece kendi ana diline çeviri yapar.
 - Tom speaks several languages fluently, but for his job, he only translates into his native language.
Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar.
 - Several young engineers were employed and were devoted to developing a new computer.
Ben çeşitli vesilelerle Chuck's Diner'da yemek yedim.
 - I have eaten at Chuck's Diner on several occasions.
Bando çeşitli marşlar çaldı.
 - The band played several marches.
Birtakım Avrupa ülkelerinde geçerli para birimi avrodur. Simgesi € şeklindedir. Bir avro yaklaşık iki Türk lirası değerindedir.
 - In several European countries, the current currency is the euro. Its symbol is €. One euro is worth about two Turkish lira.
Son fırtınada bir takım evler hasar gördü.
 - Several houses were damaged in the last storm.
Bir takım hataların birleşimi kazaya neden oldu.
 - A combination of several mistakes led to the accident.
Kelimeyi onun için birkaç kez tekrar ettim.
 - I repeated the word several times for her.
Tom yıllarca tek başına yaşadı.
 - Tom lived alone for several years.