Döner kavşağın amacı trafiği yavaşlatmaktır.
 - The purpose of a roundabout is to slow down traffic.
Biraz daha yavaşça konuşabilir misin?
 - Could you please speak a little bit more slowly?
Lütfen daha yavaş konuşabilir misin?
 - Could you speak more slowly, please?
Bu günlerde iş çok kesat.
 - Business is so slow these days.
İşler gerçekten kesatlaştı.
 - Business has really slowed down.
Tom golf sever ama Mary onun yavaş ve sıkıcı olduğunu düşünüyor.
 - Tom likes golf, but Mary thinks it's slow and boring.
Oyun yavaş ve sıkıcıydı.
 - The game was slow, and it was also boring.
Kol saatim geri kalmış olmalı.
 - My watch must be slow.
Saatim beş dakika geri kalmış.
 - My watch is five minutes slow.
Tom yavaşlamamı söyledi.
 - Tom told me to slow down.
Yavaşlamamız gerekmiyor mu?
 - Shouldn't we slow down?
Geçen ay iş biraz yavaştı.
 - Business was a little slow last month.
Çocukluk çağında, zaman yavaş olarak geçer.
 - In childhood, time passes slowly.
Saatim geri kaldığı için özel ekspresi kaçırdım.
 - As my watch was slow, I missed the special express.
Sebebi saatimin beş dakika geri kalmasıydı.
 - That was because my watch was five minutes slow.