Acele ettiğinde, hata yapmak kolaydır.
- When you're in a hurry, it's easy to make a mistake.
Ben bir yanlış yapmak istemiyorum.
- I do not want to make a mistake.
John'un hata yapması olasıdır.
- John is likely to make a mistake.
Eğer bir hata yaparsanız, sadece düzgün bir şekilde çiziniz.
- If you make a mistake, just cross it out neatly.
Hata yapmak insan olmaktır.
- To err is to be human.
Hata yapmak insana mahsustur ama hatada ısrar etmek şeytanidir.
- To err is human, but to persist in error is diabolical.
Biz deneme ve yanılma ile öğreniriz.
- We learn by trial and error.
Deneme yanılma, ilerleme adına çok ehemmiyetlidir.
- Trial and error is essential to progress.
Etrafta hata yapmayı bırakmalısın.
- You need to stop goofing around.
Az düşünen çok hata yapar.
- He that thinks little, errs much.
Tüm bunlardan sonra, tanrılar bile zaman zaman hata yapabilirler.
- After all, even the gods may err at times.
İngilizce konuşurken hata yapmaktan korkma.
- Don't be afraid to make mistakes when you speak English.
Hata yapmaktan hoşlanmam.
- I do not like to make mistakes.
Acele ettiğinde, hata yapmak kolaydır.
- When you're in a hurry, it's easy to make a mistake.