main parachute

listen to the pronunciation of main parachute
English - Turkish

Definition of main parachute in English Turkish dictionary

main
{s} başlıca

Hinduizm Hindistan'daki başlıca dindir. - Hinduism is the main religion in India.

Tom'un başlıca başarıları nedir? - What are Tom's main achievements?

main
asıl

Fransızca öğrenmek için asıl nedenin nedir? - What's your main reason for studying French?

Okumaktan asıl maksadın ne olursa olsun, kitaplar sana her zaman memnuniyet ve tatminkârlık duygusu verecektir. - No matter what your main purpose is in reading, books should never fail to provide contentment and satisfaction.

main
ana

Çeşitli Türk restoranlarında, şiş kebap ana yemektir. - In various Turkish restaurants, shishkabob is the main food.

İranlılar ana yemeği yoğurt ile yerlerdi. - Iranians used to eat main meal with yoghurt.

main
(Bilgisayar) ana ana
main
esasen
main
(Bilgisayar) ana grup

Turun ortasında onlar ana gruptan ayrıldılar. - In the middle of the tour, they became separated from the main group.

main
en önemli

Endişelendiğim en önemli şey endişeli olmadığımdır. - The main thing I'm worried about is that I'm not worried.

main
{i} kuvvet
main
ana Ana / Asıl / Ana grup
main
ana main bearing ana yatak
main
Main Street bir kasabanın çarşı caddesi
main
main deckbaş güverte
main
(İnşaat) ana, esas
main
{i} zor

Baş konuşmacıyı tanıtmak zorunda kalacağımı bilmiyordum. - I didn't know I was going to have to introduce the main speaker.

Birinin ününü sürdürmek zordur. - It is hard to maintain one's reputation.

main
gerektiren sebepler
main
(isim) ana boru, deniz, okyanus, zor, kuvvet, horoz dövüşü
main
(Tıp) Bakınız: Hand
main
{i} okyanus

Güney Yarımküre, çoğunlukla okyanuslardan oluşur. - The Southern Hemisphere is comprised mainly of oceans.

English - English
main
main parachute

    Hyphenation

    Main par·a·chute

    Turkish pronunciation

    meyn perışut

    Pronunciation

    /ˈmān ˈperəˌsʜo͞ot/ /ˈmeɪn ˈpɛrəˌʃuːt/
Favorites