mülahazat

listen to the pronunciation of mülahazat
Turkish - English

Definition of mülahazat in Turkish English dictionary

mülahazat hanesini açık bırakmak
(Ev ile ilgili) I reserve my judgment
mülâhazat hanesi
endorsement
mülahazat hanesi blank space
(on a printed form) reserved for one's personal comments
mülahazat hanesini açık bırakmak
to be unable at present to make a definite judgment about someone or something, reserve comment
Turkish - Turkish
(Hukuk) Düşünceler; düşünceler bölümü; notlar kısmı
(Osmanlı Dönemi) (Mülahaza. C.) Mülahazalar. Düşünceler. Akıldan geçenler
Düşünceler
(Osmanlı Dönemi) NOTA
mülahazat hanesini açık bırakmak
(Ev ile ilgili) bir kimse hakkında kesin bir kanıya varamayarak zamanla ortaya çıkacak gelişmeleri beklemek
mülahazat hanesini açık bırakmak
(Ev ile ilgili) bir kimse hakkında kesin bir yargıya varamaktan çekinip hüküm vermeyi ertelemek
mülahazat hanesi
Bir şey hakkındaki düşüncelerin yazıldığı yer
mülahazat
Favorites