Aptal görünmeyi sevmiyorum.
- I don't like looking foolish.
Bazen iyi görünme ve rahat olma arasında seçim yapmak zorundasın.
- Sometimes you have to choose between looking good and being comfortable.
Bir şeye bakış şeklin senin durumuna bağlıdır.
- Your way of looking at something depends on your situation.
Ben bu konuya farklı bir bakış açısından bakıyorum.
- I am looking at the matter from a different viewpoint.
Rahibe Teresa neye ihtiyaç olduğunu görmek için etrafına bakarak işine başladı.
- Mother Teresa began her work by looking around to see what was needed.
Bir kişinin nasıl biri olduğunu onun arkadaşlarına bakarak söyleyebilirsin.
- You can tell what a person is like by looking at his friends.
Sen kötü görünümlü değilsin.
- You're not bad looking.
O komik görünümlü bir araba.
- That's a funny looking car.
Whenever I'm upset, I look to Mary to cheer me up.
... ISSA RAE: Honestly, I'm always looking to try to be ahead of ...
... directions. And it's not just looking to our words that you have to take in evidence of ...