English - Turkish
Definition of like dust; of the color of dust; as, a dusty white in English Turkish dictionary
- dusty
- tozlu
Tom büyükbabasının tavanarasında fotoğraflarla dolu tozlu bir kutu buldu.
-Tom found a dusty box full of photos in his grandfather's attic.
Tozlu ve kayalıklı yollarda yürümeyi severim.
-I like walking on dusty and rocky trails.
- dusty
- cansız
- dusty
- kuru
- dusty
- {s} toz gibi
- dusty
- {s} tatsız
- dusty
- toz renkli
- dusty
- toz
Tozlu ve kayalıklı yollarda yürümeyi severim.
-I like walking on dusty and rocky trails.
Tom büyükbabasının tavanarasında fotoğraflarla dolu tozlu bir kutu buldu.
-Tom found a dusty box full of photos in his grandfather's attic.
- dusty
- dustiness tozluluk
- dusty
- {s} sıkıcı
- dusty
- {s} belirsiz
- dusty
- yavan/tozlu
Related Terms
English - English
Definition of like dust; of the color of dust; as, a dusty white in English English dictionary
- dusty
like dust; of the color of dust; as, a dusty white
Hyphenation
like dust; of the col·or of dust; as, a dus·ty WhitePronunciation
Resimler
Favorites