Onların hepsinin, kolları, bacakları, ve kafaları var,onlar yürürler ve konuşurlar, ama şimdi onlara farklı yapmak isteyen bir şey var.
- They all have arms, legs, and heads, they walk and talk, but now there's SOMETHING that wants to make them different.
Bacaklarım acıyor çünkü bugün çok yürüdüm.
- My legs hurt because I walked a lot today.
Kanepeye oturdu ve bacak bacak üstüne attı.
- He sat on the bench and crossed his legs.
Onların hepsinin, kolları, bacakları, ve kafaları var,onlar yürürler ve konuşurlar, ama şimdi onlara farklı yapmak isteyen bir şey var.
- They all have arms, legs, and heads, they walk and talk, but now there's SOMETHING that wants to make them different.
Uranus'un kara, kaya parçaları şeklinde nesneleri içeren, onbir bilinen halkası vardır.
- Uranus has eleven known rings, which contain dark, boulder-sized particles.
On üç yaşındayken içinde bulunduğum bir araba kazasından dolayı hâlâ sol bacağımda bir izim var.
- I still have a scar on my left leg from a car accident I was in when I was thirteen years old.
Bir kira sözleşmesi, ev sahibi ve kiracıları arasında yasal olarak bağlayıcı bir belgedir.
- A tenancy agreement is a legally binding document between a landlord and their tenant.
Birçok insan kollarını ya da bacaklarını kaybetmiş.
- Many had lost their arms or legs.
Her iki bacağımı kırdığım dan beri koltuk değneği kullanıyorum.
- I'm on crutches since I broke both my legs.
On bir öğrenci mükafat aldı.
- Eleven students received the award.
On, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
- Ten, eleven, twelve, thirteen, fourteen, fifteen, sixteen, seventeen, eighteen, nineteen, twenty.
Oturdu ve ayak ayak üstüne attı.
- She sat down and crossed her legs.
Benim ellerim ve ayaklarım şişti.
- My hands and legs are swollen.
A daddy-long-legs shot from corner to corner and hit the lamp globe.
The tired France were unable to break down the German defence, so they brought on some fresh legs.
The rabbit jumps using its hind legs.
Dan won't be able to come to the party, since he broke his leg last week and is now on crutches.
She thinks he is sex on legs.
I needed to stretch my legs after spending all day sitting around in meetings.
1. The blacksmith's business is on its last legs.
2. The dog is old and sick. He is on his last legs.
... have any legs, he just has these awesome mountain climbing prostheses. Now, he's been standing ...
... If it's a choice between owning legs and owning a house, you'll take the 40 year mortgage ...