An uncontrolled life leads to misery.
- Kontrolsüz bir yaşam sefalete yol açar.
He checked that all the doors were safely shut.
- Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatılıp kapatılmadığını kontrol etti.
What time do you start check-in?
- Bagaj kontrolüne ne zaman başlarsınız?
Inflation is getting out of control.
- Enflasyon kontrolün dışına çıkıyor.
Water law is the field of law dealing with the ownership, control, and use of water as a resource.
- Su yasası bir kaynak olarak suya sahip olma, kontrolü ve kullanımı ile ilgili hukuk alanıdır.
Tom got a grip on his emotions.
- Tom duygularını kontrol altına aldı.
The next four to six weeks are crucial in controlling the massive Ebola outbreak.
- Önümüzdeki 4 ila 6 hafta, büyük Ebola salgınını kontrol etmekte çok önemlidir.
The police were controlling the crowd.
- Polis kalabalığı kontrol ediyordu.
Hand washing is one way to control bacteria.
- El yıkama, bakterileri kontrol etmek için bir yoldur.
Things got a little out of hand.
- İşler biraz kontrolden çıktı.
Korea received an inspection from the International Atomic Energy Agency.
- Kore, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından kontrol edilmiştir.
I'm checking options.
- Seçenekleri kontrol ediyorum.
Tom is checking ID's.
- Tom kimlikleri kontrol ediyor.
The pilot was struggling to control the plane.
- Pilot uçağı kontrol etmek için mücadele ediyordu.
The pilot controls the engine power using the throttle.
- Pilot, valf kullanarak motor gücünü kontrol eder.
The puppets are controlled by wires.
- Kuklalar teller tarafından kontrol edilir.