Hey, ben sadece şaka yapıyorum.
- Hey, I'm only kidding.
Beni dinleme, sadece şaka yapıyorum.
- Don't listen to me, I'm just kidding.
Şaka yapıyorsun, değil mi?
- You're kidding, aren't you?
Neye gülüyorsun? Bu gerçek. Şaka yapmıyorum.
- What are you laughing at? It's a fact. No kidding!
Hiç çocukların var mı?
- Do you have any kids?
TV'nin çocuklar için kötü olduğunu düşünüyor musun?
- You think that TV is bad for kids?
Benim küçük erkek kardeşim on iki yaşında.
- My kid brother is twelve.
Küçük çocukları kaçıran insanlar hakkında duymak kanımı kaynatıyor.
- Hearing about people kidnapping little children just makes my blood boil.
Her zaman sınıf arkadaşlarına gösteriş yapan türde bir çocuktu.
- He was the kind of kid who was always showing off to his classmates.
Tom ve Mary çocukluklarından beri arkadaşlar.
- Tom and Mary have been friends since they were kids.
Ben gençken, bir çocuğun sahip olabileceği en modern şey, bir transistör radyoydu.
- When I was young, the hippest thing a kid could own was a transistor radio.
Daha genç çocuklarla uğraşmayın.
- Don't pick on younger kids.
O, caddede çocuklarla çok takılıyor.
- He hangs out a lot with the kids down the street.
Eğer çocuklara göz kulak olursan, temizlenecek takım elbiseni alacağım.
- If you'll keep an eye on the kids, I'll take your suit to be cleaned.
Max, just remember, when we call, I call, just say Yes, Joe, okay? (Laughter.) All kidding aside, thanks for your great help in this, Max.
... are you kidding me? ...
... I'm kidding, I don't know. ...