Turkish - English
Definition of kelle in Turkish English dictionary
- head
Off with the head of duplicate-mongers.
-Teksirci-kopyacı tayfasının kellesi vurula.
- nut
- (Gıda) sheep's head
- lump
- poll
- head (of cabbage)
- bean
- chump
- head, knob, nut
- cake or ball (of cheese)
- pate
- nob
- formerly cone (of sugar)
- ear or head (of grain)
- sconce
- derogatory head
- (Gıda) sheep’s head
- kelle avcısı
- (Argo) head hunter
- kelle vergisi
- (Ticaret) capitation
- kelle şekeri
- (Gıda) sugar cone
- kelle avcısı
- bounty hunter
- kelle (argo)
- nob
- kelle avcısı
- headhunter
- kelle götürür gibi
- with unnecessary haste
- kelle koltukta
- (deyim) take one's life in one's hands
- kelle koşturmak
- to hurry unnecessarily
- kelle kulak yerinde
- (deyim) fit as a fiddle
- kelle kulak yerinde strapping, big and robust
- (man)
- kelle peyniri
- a sheep's milk cheese
- kelle saymak
- (deyim) count noses
- kelle vergisi
- head money
- kelle vergisi
- poll tax
- kelle çorbası
- mock turtle soup
- kelle şeker
- sugar loaf
- kelle şekeri
- formerly sugar sold in cones
- kelle şekeri
- loaf sugar, cone sugar
- pişmiş kelle gibi
- with a big green
- pişmiş kelle gibi gülmek
- (deyim) grin like a cheshire cat
- pişmiş kelle gibi sırıtmak
- smirk
- pişmiş kelle gibi sırıtmak
- to simper, to grin like a Cheshire cat
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kelle in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Ekinlerde başak
- (Osmanlı Dönemi) f. Kafa, baş
- (Osmanlı Dönemi) Baş gibi yuvarlak olan nesne
- Baş, kafa
- İri tane
- Fırında pişirilmiş koyun ya da kuzu başı
- Peynir, şeker vb
- Koyun, kuzu ve keçinin pişirilmiş başı
- şeylerin iri tanesi: "Şekerin kellesi yetmiş üç kuruştan satılıyor."- A. İlhan
kelle
Hyphenation
kel·lePronunciation
Resimler
History
Favorites