She shared her piece of cake with me.
 - O, kek parçasını benimle paylaştı.
The gorgeous cake made my mouth water.
 - Muhteşem kek ağzımı sulandırdı.
Tom baked some muffins.
 - Tom bazı kekler pişirdi.
I want an English muffin.
 - Bir İngiliz keki istiyorum.
The fresh strawberries went like hot cakes.
 - Taze çilekler sıcak kekler gibi gitti.