Nick looks down on anyone who comes from a rural area.
- Nick kırsal alandan gelen birine tepeden bakıyor.
You will soon be used to rural life.
- Yakında kırsal yaşama alışacaksın.
Feeling tired after his walk in the country, he took a nap.
- Kırsaldaki yürüyüşünden sonra yorgun hissettiği için şekerleme yaptı.
Tom decided to give up city life and live in the country.
- Tom şehir hayatından vazgeçmeye ve kırsalda yaşamaya karar verdi.
The countryside is quieter than the city.
- Kırsal bölge şehirden daha sessizdir.
The countryside is beautiful.
- Kırsal bölge güzeldir.