Turkish - English
Definition of kırsal kesim in Turkish English dictionary
- countryside, the country
- countryside
During the war, they lived in the countryside.
-Savaş sırasında, onlar kırsal kesimde yaşadılar.
We should visit the countryside in the future.
-Gelecekte kırsal kesimi ziyaret etmemiz gerekir.
- rural area
Cities are more densely populated than rural areas.
-Şehirlerin nüfus yoğunluğu kırsal kesimlerden daha fazla.
- country
During the war, they lived in the countryside.
-Savaş sırasında, onlar kırsal kesimde yaşadılar.
It seems that you know the country well. I think so, answered Tom, smiling.
-Görünüşe bakılırsa kırsal kesimi iyi biliyorsun. Tom gülümseyerek sanırım öyle diye cevap verdi.
kırsal kesim
Hyphenation
kır·sal ke·simPronunciation
Resimler
History
Favorites